▶Bebeklerde uzayan sarılık nedenleri nelerdir ve ne zaman geçer?
Bebeklerde uzayan sarılık, genellikle fizyolojik sarılığın uzaması veya anne sütü sarılığına bağlı olabilir. Anne sütü sarılığı genellikle 2-3 hafta içinde düzelir, ancak bazı durumlarda daha uzun sürebilir. Eğer sarılık 3 haftadan uzun sürerse veya bilirubin seviyeleri yükselirse, mutlaka doktor kontrolü yapılmalıdır. Doktor, bebeğin genel sağlık durumunu ve bilirubin seviyesini değerlendirerek kesin teşhis ve tedavi yöntemini belirleyecektir.
▶31 günlük bebekte sarılık hala devam ediyorsa ne yapılmalı?
31 günlük bebeğinizde sarılık hala devam ediyorsa, öncelikle doktorunuza başvurmanız önemlidir. Doktor, bebeğinizin bilirubin seviyesini ölçerek sarılığın nedenini ve şiddetini belirleyecektir. Kilo alımı iyi olsa da, uzayan sarılık altta yatan başka bir durumu işaret edebilir. Doktorunuzun tavsiyelerine uymanız ve takip randevularını aksatmamanız gerekmektedir.
▶Bebeklerde sarılık kaç günde veya haftada tamamen geçer?
Bebeklerde sarılık genellikle doğumdan sonraki ilk birkaç gün içinde başlar ve çoğu zaman 7-10 gün içinde kendiliğinden geçer. Ancak fizyolojik sarılık bazen 2 haftaya kadar uzayabilir. Anne sütü sarılığı ise daha nadir görülmekle birlikte 2-3 haftadan uzun sürebilir. Eğer sarılık belirtileri daha uzun sürerse, mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.
▶Bebeğimin gözlerinin içi sarı görünüyor, bu durum ne anlama gelir?
Bebeğinizin gözlerinin beyaz kısmının (sklera) sarı görünmesi, sarılık belirtisidir. Bu durum, kandaki bilirubin seviyesinin yüksekliğini gösterir. Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin yıkımı sonucu oluşan bir maddedir. Yüksek seviyeleri cilde ve gözlere sarı bir renk verir. Doktorunuz bu durumu değerlendirerek gerekli müdahaleyi yapacaktır.
▶Bebeklerde sarılık seviyesi kaç olunca tehlikelidir ve ne gibi riskleri vardır?
Bebeklerde sarılık seviyesinin tehlikeli olup olmadığı, bebeğin doğum haftasına, kilosuna ve genel sağlık durumuna göre değişir. Genellikle bilirubin seviyesi 15 mg/dL üzerine çıktığında fototerapi (ışık tedavisi) önerilir. Çok yüksek seviyeler (örneğin 20-25 mg/dL üzeri) nadir de olsa kernikterus gibi beyin hasarına yol açabilen ciddi riskler taşır. Bu nedenle doktor takibi hayati önem taşır.